BORSA VE BORSA DA KAZANMAK KAVRAM VE TEORİLER STRATEJİLER
- Borsa, medeniyet kurulduğundan beri icat edilmiş en zor , kuralları en fazla ve anlaşılmaz olan “oyun” dur. Unutmayınız ki her oyunun bir oyun kurucusu vardır. Bu oyunun kurucuları zannedildiği gibi SPK yada IMKB başkanlığı değil, “Spekülatör “ ve “Manipülatör” lerdir. Onların kuralları ile bu oyuna dahil olmayanlar, “kaybedecek olan” lardır.
- Sağlam temellere oturmuş bir borsa yatırı felsefesinin oluşması yıllar alan bir deneyimi gerektirir. Bu deneyimi kazanmanın yolu ise, gerek borsa ve gerekse borsayı etkileyen her konuda (Ekonomi, siyaset, uluslar arası ilişkiler vs.) konusunda uzmanlaşmış kişilerin yazdığı her kitabı okumak, öğrendiğini mutlaka uygulamak ve piyasaları anı anına takip etmektir. Borsada kazanacak olan kişi, başkalarının bakıp ta göremediğini gören kişidir. Başkalarının göremediğini görmek, başkalarının bilmediğini bilmekle mümkündür.
- Yeterli bilgi ve tecrübeyi kazanana kadar gün içi ve kısa vade işlemlerinden uzak durunuz. Kaybetmeden kazanmak istiyorsanız, kullanacağınız vade “orta vade” ve kullanacağınız grafik periyodu “Haftalık” periyot olmalıdır. Geçmişe dönük olarak IMKB-100 grafiğini haftalık bazda açıp incelerseniz, her yıl ortalama 3 kez net bir düşüş ve ardından yükseliş yaşlandığını görürsünüz. İlk etapta bu düşüşlere odaklanırsanız, endeks bazında bileşik olarak yıllık en az % 500 gibi mükemmel bir getiriyi garanti edebilirsiniz.
- Oldukça olumsuz gelişmeler yaşanması durumunda ,hızlı düşüşler ortalama 4 yada 5 gün boyunca sürer. Dolayısı ile böyle bir durum yakaladığınızda 4. günden itibaren seçtiğiniz senetlerde kademeli alışa geçebilirsiniz. Alıma geçtiğiniz seviye, düşüş öncesine göre en az %30 düşük bir seviyede olmalıdır. Bundan sonra fiyatın her gerilemesini alış fırsatı olarak değerlendiriniz.
- Hızlı düşüşlerin sonunda, mutlaka yüksek ivmeli bir tepki gelir. Ancak fiyatlar hedeflenen fiyata gerilediğinde, spekülatör ve manipülatörler düşüş esnasında yeterli mal toplayamamış ise, fiyatlar bazen 1-2 hafta bu seviyelerde yatay hareket edecektir. Hatta bir miktar yükselişin ardından, oldukça sert satışlar dahi yaşanabilir. Öyle ki endeksin o an için gördüğü en düşük seviyeye yaklaşıldığında, sanki bu seviyeyi kırıp daha da aşağı inecekmiş hissine kapılabilirsiniz. Spekülatör ve manipülatörlerin istediği de zaten budur. Yatırımcılara düşüşün daha da aşağı bir noktaya kadar gerileyeceği izlenimini verip, panikle satış yapanların hisse senetlerini en düşük fiyatlardan toplamak bu oyunun kuralıdır. Bir süre sonra yükselişe geçildiğinde de, yükseliş esnasında ara hedeflerde sert satışlar mutlaka gelecektir. Dolayısı ile sizlerde bu seviyelere gelindiğinde elinizdeki senetlerin belli bir oranını (Örneğin % 50) satıp nakte dönebilir, destek seviyelere gelindiğinde tekrar düşük fiyatlardan alım yaparak ana trend hedefine ulaşıncaya kadar ekstra bir kazanç elde edebilirsiniz. Ancak ana hedefe yaklaşıldığında, hedeflenen seviyeyi beklemeden satış yapınız. Nakte dönmemiş bir kazanç size ait değildir.
- Düşüş trendi esnasında ortaya çıkacak aşırı olumlu bir haber ve beklenti trendin yönünü terse çevirecektir. Aynı şekilde yükseliş trendi içerisinde iken aşırı olumsuz haber ve beklentilerde trendin yönünü aşağı çevirmeye yetecektir. Bu gelişmelere en hızlı tepkiyi verecek olan, kesinlikle “kazanacak” olanlardır.
- Borsa “Beklentiler” üzerine kurulmuş ve odaklanmış bir oyundur. Geçmişte yaşanan yükseliş ve düşüşlerin ne tür beklentiler sonucunda yaşandığını ve bu beklentilerin endeks üzerinde ki getirilerini mutlaka araştırınız. Ekonomi tarihi tekerrürlerle doludur. Geçmişte yaşanan ilerde bir gün mutlaka yine yaşanacaktır. Geçmişte olan bir olayı bugün yakaladığınızda etkisini de artık biliyor olacağınızdan tereddüt etmeden hareket geçebilirsiniz. Unutmayınız ki “tereddüt” en büyük düşmanımızdır. Borsada “keşke” ve “acaba” ya yer yoktur.
- Ekonomiler artık global bir kimlik kazandı. Aynı durum borsalar için de geçerlidir. Dolayısı ile Dünya’nın başka bir ucunda ortaya çıkan ve global ekonomiyi etkileme potansiyeli olan her gelişme borsamızı da etkileyecektir. Şu halde global, bölgesel ve yerel bazda ki tüm gelişmeleri anı anına (Günü gününe değil!) takip edenler, kesinlikle en hızlı tepkiyi verecek, dolayısı ile “kazanacak” olanlardır.
- Ekonominin dört mevsimi vardır. Ekonomi aşırı canlılık (Tüketici taleplerinin yoğun olduğu) dönemlerinde ısınır.(Bu dönemler göreceli olarak faizlerin düştüğü, halkın tasarruftan yatırım ve tüketime yöneldiği zamanlardır) Taleplerin azalmaya başlaması ile beraber göreceli bir durgunluk kendini gösterir ve ekonomide serin rüzgarlar esmeye başlar. (Bu dönemlerde aşırı talep sonucu enflasyonist baskı beklentisi kendini gösterir ve faizler yükselişe geçer) Ardından tüketici talepleri minimum seviyeye gelir (Resesyon) ve ekonominin soğuduğundan bahsedilir. Bu soğuk dönem aylarca sürebilir. (Bu dönemlerde faizler enflasyonist beklenti nispetinde artış gösterir. Neticesinde halk nakitte kalmayı ve tasarrufa yönelmeyi tercih eder.) Bir süre sonra, olumlu gelişmelerinde önderliğinde talep yeniden canlanmaya, ekonomide ılık rüzgarlar esmeye başlar. (Bu dönemde faiz oranları yavaşça düşme eğilimine girer) Ve ardından tekrar ekonomi ısınır… İşte sağlıklı olarak kabul edilecek bir ekonomimim dört mevsimi böyle yaşanır. Borsa ise bu mevsimleri hep bir mevsim önceden takip eder. Ekonomi aşırı ısındığında borsa zaten tavan yapmıştır ve artık düşüş başlar ve Resesyon dönemi bitene kadar düşüş trendi devam eder. Ekonomide göreceli iyileşmenin başladığı dönemlerde ise, bir sonraki sıcak dönem beklentileri satın alınmaya başlanacaktır. Görüldüğü gibi ekonomideki mevsimleri çok iyi analiz eden sonunda mutlaka “kazanacak” tır.
DEVAMI GELECEK BÖLÜMDE
Yorumlar
Yorum Gönder